Herhangi bir gerekçeyle gözaltına alındığınızda ne yapmalısınız?
Herhangi bir gerekçeyle gözaltına alındığınızda ne yapmalısınız?
Avukat Mutlu SAt yazdı…
Hemen hemen her gün, gazetelerde, televizyonlarda, sosyal medyada, demokratik ve anayasal haklarını kullanan vatandaşların gözaltına alındığına şahit oluyoruz. Öğrenciler, gazeteciler, emekliler, akademisyenler... Bir basın açıklamasına katıldığınızda veyahut bir sosyal medya paylaşımı yaptığınızda usulsüz ve hukuksuz bir şekilde gözaltına alınabiliyorsunuz. Peki böyle bir durumla karşılaştığınızda, yani gözaltı sırası size geldiğinde ne yapmalısınız? Madde madde yazacağım.
-Öncelikle gözaltına alınmak için yakalandığınız zaman sizi hekimin önüne çıkarmaları hukuki bir zorunluluktur. Hekimle yalnız görüşmelisiniz. Hekime, dışarı çıkmaları konusunda emniyet ekiplerinden ricacı olmasını söylemelisiniz. Hekim, emniyet ekiplerini içeride tutamaz. Öyle bir durum geçekleşirse şayet, hekimi bağlı olduğu odaya şikayet edebilirsiniz.
-Gözaltına alış, gözaltı yerinin değiştirilmesi ve gözaltı süresinin uzatılmasında dahi hekimin karşısına çıkarılmanız hukuki bir zorunluktur. Hekim, kötü muamele varsa şayet bu durumun belgelenmesinde önemlidir.
-Gözaltına alındığınız zaman, sizin belirleyeceğiniz bir yakınınıza haber vermelerini isteyin, haber vermeleri bir zorunluluktur.
-Gözaltı süresi genel olarak 24 saattir. Gözaltına alınan 24 saat içerisinde adli merci önüne çıkarılmak zorundadır. Bu süreler bazı durumlarda uzatılabilir. Her süre uzatımı kararı ilgiliye tebliğ edilir, avukatınızla bu süre uzatım kararına itiraz etmeniz gerekmektedir.
-Gözaltında, avukatın hukuki yardımından faydalanacağınızı söylemeleri bir zorunluluktur. Avukatınız sizinle gözaltı sırasında, ifade veya diğer işlemlerden önce ve sonra dilediğiniz kadar görüşebilir. Avukatınızla kimsenin duyamayacağı bir şekilde görüşünüz.
-Gözaltında neyle suçlandığınızı söylemeleri hukuki bir zorunluluktur. Yalnız bazı dosyalara koyulan gizlilik kararlarından ötürü gözaltına alınma gerekçesi öğrenilemeyebiliyor. Gizlilik kararı alındığında neyle suçlandığınızı bilemeyebiliyorsunuz. İşte bu tür durumlarda, sorulacak sorulara karşı, kaynağını anayasamızdan alan ''susma hakkı''nı kullanınız.
-Size isnat edilecek suç nezdinde sorular sorulacak ki neyle suçlandığınızı bilip ona göre susma hakkınızı kullanın. Önce sorular sorulacak, sonra susma hakkı kullanılacak.
-Haklarınız hatırlatılmamış, okumanıza izin verilmemişse, anlamayacağınız hukuk cümleleri varsa tutanakları imzalamayın. Hükümlülüğü yok, imzalamak zorunda değilsiniz. İmzalamamak yasal bir haktır, şerh düşebilirsiniz.
-Kimlik bilgilerini vermek zorunluluktur fakat bu öz geçmiş vereceğiniz anlamına gelmez, öz geçmiş vermeyiniz.
-Gözaltı esnasında kolluk kuvvetleri, sohbet adı altında sizleri konuşturmaya çalışabilirler. Bu durum yasal değildir, yapmayınız. Sohbet, mülakat, görüşme tarzı şeyler yasa dışıdır. Sohbet ve mülakat esnasında konuştuğunuz şeyler kayıt altına alınabilir ve "sohbet ve mülakat notları" başlığı altında dosyaya delil olarak konulabilir. Siz de "ifade vermediğinizi ve ifade tutanağını imzalamadığınızı" düşünebilirsiniz.
-İfadeniz alındıktan sonra savcı, ya serbest bırakır ya da sizi tutuklamaya sevk eder. Savcının sizi serbest bırakması hakkınızda dava açılmayacağı anlamına gelmez.
-Tutuklandığınızda 7 gün içerisinde itiraz edebiliyorsunuz. Ayrıca her aşamada tahliye edilmenizi talep edebilirsiniz. Her işleme itiraz hakkınız var. İtiraz ettikçe fark yaratmış olursunuz, oluşturulmaya çalışılan standardı bozmuş olursunuz.
Bu yazının okuyan vatandaşlara fayda sağlamasını dilerim. Aynı zamanda, bu alanda yaptığı çalışmalar sonucu bizlere katkı sunan ÇHD’ye teşekkür ederim.