SAHİPSİZLİK Antakyalının ortak duygusu!
ALİ YOLCU
Büyük Antakya depremini burada yaşayan herkeste ciddi ruhsal sorunlar ortaya çıktığı biliniyor.
Bunalım!
Endişe!
Kaygı!
Asabiyet!
Ve bunların tamamını barındıran depresyon tastamam hepimizde var!
Deprem günü yaşananları unutmak mümkün mü?
O büyük uğultu eşliğinde ki korkunç an!
Yağmur, soğuk ve enkazda ki ilk dört gün!
Ve sonrasında ki birbirini kovalayan dört günler, haftalar, aylar ve nihayet yıl.
Bir yıl 5 ay geçti.
*
En korkuncu ne biliyor musunuz?
Sahipsizlik duygusu!
Antakya’da yaşayan insanların ortak duyguları sahipsizlik!
Devletin sıcak ve şefkatli elini ne depremden hemen sonra ne de depremden çok sonra hissedemediler ve bugün 17 ay geçmiş olmasına rağmen halen hissedemiyorlar.
Evsizler, işsizler, teneke konteynırlarda ve çadırlarda, yarı aç yarı tok yaşıyorlar.
‘Konutlar 1 yıl içinde teslim edilecek’ sözü tutulmadığı gibi var olan toprakları rezerv alan ilan ediliyor. Bu yaşananların karşısında ise halk sadece acı çekiyor!
Depremle birlikte kolu, kanadı, ayağı kırılan halk hareket etme kabiliyetini yitirmiş ve donmuş gibi olup bitenleri sadece seyredebiliyor.
Ve halka sahip çıkması gerekenler halkın cevabını aradığı soru yani BELİRSİZLİK perdesini nasıl ve daha ne zaman kaldırılacağını açıklayamıyor!