Bu Coğrafyada Alevi olmak çok zor! Suriye’de vahşet sürüyor… ALİ YOLCU
KÖŞE YAZILARI
24.01.2025 - 20:00 663 kez okundu.
Bu Coğrafyada Alevi olmak çok zor! Suriye’de vahşet sürüyor… ALİ YOLCU
Bu Coğrafyada Alevi olmak çok zor!
Suriye’de vahşet sürüyor…
ALİ YOLCU
Bu Coğrafyada Alevi olmak çok zor!
Suriye’de vahşet sürüyor…
ALİ YOLCU
İmam Ali ile başlayan, İmam Hasan, İmam Hüseyin ve diğer Ehlibeyt Mensupları ile devam eden Kin, Nefret ve Vahşetin bugün bile sürdüğü bir sürecin adıdır; Alevi katliamları…
Bugün Suriye’de yaşanan katliamları veya geçmişte Türkiye’de meydana gelen birçok vakayı bu gerçeklikten uzak ele almak ancak aptalların yapabileceği iştir.
Mesele Esat meselesi değildir. Bugün Suriye’de yaşanan cinayetlerin Esat’la hiçbir ilgisi yoktur ve sadece bu maske ile kamufle edilmeye çalışılmaktadır. Bu cinayetler tarihten bugüne taşınan Muaviye zihniyetinin eseridir. Bu zihniyet ise ‘Her Fırsatı’ ganimet olarak görmüş ve tarih boyunca bu fırsatları Muaviye oğlu Yezit yöntemleri kullanarak Alevi katliamlarına çevirmişlerdir.
Hz, Ali’nin “Beni Dağ Bile Sevse Musibete Uğrayacak’ söyleminin kurbanımı Aleviler ve veya yoksa başka bir şey mi bilmiyorum. Ancak bu katliamların bugün bile 1978 Kahramanmaraş ve Malatya, 1980 Çorum, 1993 Sivas Madımak, 1995 Gazi ve Ümraniye’de sürdüğüne şahit olduk. Anne karnında ki bebeklerin bile öldürüldüğü Maraş katliamının bugün Suriye’de yaşananlarla ne kadar benzeştiğini görmek mümkün.
Yavuz Sultan Selim meselesini bu yazdıklarımdan soyutlamak ne yazık ki mümkün değildir. Ancak bir başka yazı konusudur.
Bu gerçeklikler ortada iken Suriye’de olup bitenleri kabinesinin neredeyse tamamı Sünnilerden oluşan Esat veya orada yaşayan bir avuç Alevi ile bağdaştırmak işin en kolay yoludur ki an itibariyle bu yapılıyor.
Bu Coğrafyada Alevi olmak çok zor! Suriye’de vahşet sürüyor… ALİ YOLCU
Bu Coğrafyada Alevi olmak çok zor!
Suriye’de vahşet sürüyor…
ALİ YOLCU
İmam Ali ile başlayan, İmam Hasan, İmam Hüseyin ve diğer Ehlibeyt Mensupları ile devam eden Kin, Nefret ve Vahşetin bugün bile sürdüğü bir sürecin adıdır; Alevi katliamları…
Bugün Suriye’de yaşanan katliamları veya geçmişte Türkiye’de meydana gelen birçok vakayı bu gerçeklikten uzak ele almak ancak aptalların yapabileceği iştir.
Mesele Esat meselesi değildir. Bugün Suriye’de yaşanan cinayetlerin Esat’la hiçbir ilgisi yoktur ve sadece bu maske ile kamufle edilmeye çalışılmaktadır. Bu cinayetler tarihten bugüne taşınan Muaviye zihniyetinin eseridir. Bu zihniyet ise ‘Her Fırsatı’ ganimet olarak görmüş ve tarih boyunca bu fırsatları Muaviye oğlu Yezit yöntemleri kullanarak Alevi katliamlarına çevirmişlerdir.
Hz, Ali’nin “Beni Dağ Bile Sevse Musibete Uğrayacak’ söyleminin kurbanımı Aleviler ve veya yoksa başka bir şey mi bilmiyorum. Ancak bu katliamların bugün bile 1978 Kahramanmaraş ve Malatya, 1980 Çorum, 1993 Sivas Madımak, 1995 Gazi ve Ümraniye’de sürdüğüne şahit olduk. Anne karnında ki bebeklerin bile öldürüldüğü Maraş katliamının bugün Suriye’de yaşananlarla ne kadar benzeştiğini görmek mümkün.
Yavuz Sultan Selim meselesini bu yazdıklarımdan soyutlamak ne yazık ki mümkün değildir. Ancak bir başka yazı konusudur.
Bu gerçeklikler ortada iken Suriye’de olup bitenleri kabinesinin neredeyse tamamı Sünnilerden oluşan Esat veya orada yaşayan bir avuç Alevi ile bağdaştırmak işin en kolay yoludur ki an itibariyle bu yapılıyor.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.